İnsana ayna tutarken vicdana ses veren bir kitap Ada’nın sahilinde birden ortaya çıkan korumasız bir insan, Adalılarda önce şaşkınlık uyandırır. Şaşkınlığın korkuya dönüşmesi an meselesidir. Adalılar, adanın ücra bir köşesindeki ahıra kapattıkları yabancıyı bir an önce unutmak, gündelik hayatlarına devam etmek isterler. Öyle de yaparlar. Gündelik hayat, Armin Greder’in sembol yüklü çarpıcı çizgilerinden yansır: Bulaşık yıkayan kadının kambur sırtında yoğunlaşan karanlık, gülüp eğlenen erkeklerin pembe suratlarından akan aymazlık, kendilerinden küçük, zavallı bir arkadaşlarını sopalarla itekleyen çocukların gözlerine oturmuş acımasızlık… Üzerinde çıplak insanlığından başka bir şey olmayan o yabancı gelene kadar adada gündelik yaşam böyledir. Unutmak isterken, gündüzleri kulaktan kulağa yayılan...
Gaia dergi: Ada – Gündelik bir hikaye
