Zorba çocuklar her yerde var. Okulun bahçesinde, sokakta hatta oyun parkında pusuda beklerler. En iyisi onlara hiç bulaşmamak. Jakob da öyle yapıyor. Ona eziyet eden Jonas’ın yoluna çıkmamaya çalışıyor. Ama bazen karşılaşmak kaçınılmaz. Tatil bitimine birkaç gün kala Jonas ile tırmanma kulesinde yüz yüze gelen Jakob’un aklına tek çare geliyor. Hayal gücünü devreye sokmak!
İyi ki Jakob, tatilden denizin uğultusunu duyma umuduyla kulağına tuttuğu deniz kabuğunu getirdi. İnanmayacaksınız belki, ama bu deniz kabuğu birden görüntülü cep telefonu gibi çalışmaya başlıyor. Çok geçmeden dalgaların sesine burnunda korkunç bir siğil olan denizlerin kâbusu korsan Jonny’nin sesi karışıyor… Jakob’un elinden deniz kabuğunu kapmaya çalışan küçük zorba Jonas birden dikkat kesiliyor. Onun da burnunda Jonny’ninki gibi bir siğil olması tesadüf olabilir mi?
Edebi üretimiyle Anna Seghers Ödülü, Ernst Reuter Ödülü, Prix Chronos, Günter Grass Ödülü gibi önemli ödüllere layık görülen Jens Sparschuh, çocuklar için yazdığı Jakob ve Deniz Kabuğu’nda akran zorbalığını işliyor.
Kitabın kahramanları sahici, günümüz çocuklarına özgü bir dil konuştuklarından küçük okurlar kendilerini hiç zorlanmadan, kaba saba arkadaşından köşe bucak kaçan Jakob ile özdeşleştirebiliyor. Ama yazar Jens Sparschuh, kurguladığı mizah ve heyecan dolu hikâyede, çoğu küçük zorbanın sert kabuğu altında gizlenen incinmiş çocuğu da görünür kılıyor. Tabii bunda, güçlü ifadeli muzip illüstrasyonlarıyla hikâyeye derinlik ve boyut kazandıran çizer Julia Dürr’ün payı da bulunuyor.
İkisinin ortak üretimi olan Jakob ve Deniz Kabuğu, bağımsız okumaya geçen küçük çocukların kendi yaşamlarından izler bulacakları, düşündürürken eğlendirmeyi de ihmal etmeyen, macera dolu bir okuma deneyimi vaat ediyor. Bol resimli metnin geniş satır aralığı ve büyük puntolu fontu da ekstra okuma kolaylığı sağlayarak bu çocuk romanını erken yaşta nitelikli bir edebiyatçıyla buluşmak için eşsiz bir fırsata dönüştürüyor.
Arka Kapak:
Küçük zorbalar ve cesur hayalperestler üzerine mizah dolu bir hikâye!
Jakob deniz kabuğunu kulağına tuttuğunda denizin uğultusunu duyabiliyor. Hatta gözlerini kapattığında denizi de görebiliyor. Ama sonra aksi gibi Jonas çıkageliyor ve Jakob’un elinden deniz kabuğunu kapıyor. Jakob gözlerini yumuyor. Birden zihninde denizlerin kâbusu, korsan Jonny beliriyor. Burnundaki siğille fena halde Jonas’ı andırıyor. Derken korsan gemisi fırtınaya tutulup batıyor. Ne yazık ki her korsan yüzme bilmiyor. Peki ya Jonas?