ECE ERDOĞUŞ LEVİ
Küçük Maryam ailesiyle birlikte yaşadıkları ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Bu yeni hayat onun için koca bir boşluktan ibaret olsa da, kafası öyle doludur ki, ‘ora’nın ve ‘bura’nın farklılıklarını taşımakta zorlanır. Evde ve okulda konuşmak zorunda olduğu iki ayrı dil arasında da bir sağa bir sola fırlatılıyormuş gibi hisseder kendini. Konuşmaktan, yanlış yapmaktan, dalga geçilmekten öyle korkar ki yapayalnız kalır. Ta ki ardından bir ses ona ‘Adın ne?’ diyene kadar… Karşısındaki güzel gözlü, kızıl saçlı kız ona gülümsemektedir. İşte Maryam’ın yeni hayatı asıl şimdi başlar… Benim Adım Maryam göçün çocuklar üzerindeki etkilerini irdeleyen ve dostluğun yaşamları nasıl değiştirdiğini anlatan dokunaklı bir hikâye.